24 Kasım 2008 Pazartesi

...

koşulları nedeniyle okuyamamış bir ana-babanın kızı o...
okutmak için herşeyi yapmaya hazır bir ana babanın...
çalışkan bir kız...
gelecek vaadettiği söylenirdi hep...

ama...
kısa yoldan hayata atılsın istiyor aile...
başka çocukları da var...

böylece öğretmen okulu yolu açılıyor...
soğuğu,karı,buzu ile ünlü bir şehire gidiliyor...
soğuğu hiç sevmez...
henüz bilmiyor ülkenin neredeyse her soğuk şehrinde yaşayacağını ilerde...
öğretmen olmak için yola çıkıp,öğretmen olmayacağını bilmediği gibi...

yatılı okul ...
çocuk yaşta hem de...
sabah etüdleri...
en kötü beyaz peynirlerin,siyah zeytinlerin olduğu sabah kahvaltıları...
döne döne aynı yemeklerin piştiği yemekhane...
1 haftalık yemekhane nöbetleri...
dersler...ders çalışmalar...
haftada 1 sinema keyfi,haftada 1 çarşı izni...
karatahta kenarına haftaiçleri beyaz,haftasonları pembe tebeşirlerle işaretlenmiş tatile,aileye kavuşmaya şafak saymalar...
değiş tokuş ile okunan kitaplar...
spor salonunda geçirilen zamanlar...
ille de halata tırmanmalar:)



son yılında okulun...
öğretmen okulları liseye dönüştürülüyor...
aile üzgün...
boş yere yatılı okuttuk diye...
boş yere mi gerçekten?


bir öğretmen...
İsmail Hakkı bey...
kızın da içinde bulunduğu 29 kişilik sınıfın hayatını tamamen değiştirecek birşey yapıyor...
her haftasonu kursa alıyor hepsini...
hiç bir ücret talep etmeden hem de...
bütün sınıf üniversiteyi kazanıyor...

İsmail Hakkı beyin hayatlarına damgasını vurduğu,
29 genç kız...

öğretmen olmak için yola çıkmışlardı...
şimdi çok çok başka alanlarda çalışıyorlar...


o kız İsmail Hakkı beyi hiç unutmadı...
hep şükranla andı...
tıpkı bugün andığı gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder